Çoğu insanın sahip olmak istediklerine siz sahipsiniz. İyi bir işiniz var, kariyer basamaklarını başarıyla tırmanıyorsunuz, maddi sıkıntınız yok ve hemen hemen istediğiniz her şeyi alabilecek güce sahipsiniz, güzelsiniz, sağlıklısınız. Her şey tamam gibi. Bir eksiğiniz var: Yalnızsınız! Erkeklerden yana şansınız yok. Peki nerede yanlış yapıyorsunuz?
Yüksek beklentiler
Çoğu kadın, başladığı ilişkiye, karşısındaki kişi beklentilerini karşılamıyor diye kısa sürede son verebiliyor. Ve yine kaçınılmaz son: Yalnızlık!
Erkekler kahraman rolüne bayılır, sizi korumaya da… Ancak hatırlatalım. Erkeklerin bu duygularını tatmin etmek için onlardan yardım istemenin de bir dozu var. Her adımda, her dakika sizin için bir şey yapmasını istiyorsanız, olay kahramanlıktan çıkıp enayiliğe dönüşür. Ona kendini bir kahraman gibi, önemli ve vazgeçilmez hissettirmek yerine, hayatınızı kolaylaştıran bir hizmetçi muamelesi yaparsanız, kaderiniz terk edilmek olur.
“Armudun sapı üzümün çöpü” fikrinden kurtulamamak
Seçiminizi dikkatli yapmak tabii ki son derece önemli ama eğer potansiyel bir sevgiliyi sırf demode ayakkabı giydiği için defterden silerseniz, yalnızlıktan kurtulamazsınız. Kriterlerinizi bir kez daha gözden geçirmeye ne dersiniz? Ki o kriterleriniz özellikle dış görünüşle ilgiliyse… En fazla ona yeni bir ayakkabı hediye edersiniz, olur biter.
Karakter açısından da mükemmeli yakalayamayacağınızı aklınızdan çıkarmayın. Bütün iyi huyların tek bedende toplanması doğaya aykırı zaten. Yapmanız gereken dikkatli bir tartma işlemi. Hangi tarafları daha ağır basıyor, ona bakmak.
Evde kalmış kız sendromuna yakalanmak
Bu sendroma yakalananlarda “Yalnızım, bir erkek istiyorum, nasıl olursa olsun” tavırları hissedilir. Ya da “Bunu buldum, asla kaçırmamalıyım” hali vardır. Bu çaresizlik durumu erkekler tarafından oldukça itici bulunur, söyleyelim. Çünkü ‘evde kalmış kız’ sendromuna yakalananların en belirgin özellikleri ısrarcılık, erkeğin üzerine aşırı düşme ve her konuda onunla aynı fikirde olma halidir.
0 yorum